Sübhaneke duası, Kur'an-ı Kerim'de yer almamasına rağmen Peygamber Efendimiz (Sav)'in bize ilettiği sünnetler arasında yer almaktadır. Bu dua, namaz esnasında okunarak Allah ile kul arasında derin bir manevi bağ kurulur. Namazdaki sure ve dualar, Allah ile kul arasında sonsuz ve sınırsız bir muhabbeti ifade eder; bu, huzur dolu bir sohbettir. Sureleri ve duaları okurken, namaz kılan kişi Allah'a kavuşma ve O'nunla bütünleşme duygusu yaşar.

Sübhaneke duasında, namaz kılan kişi, "Allah'ı övgü, şükür, hamd ve takdir ile tesbih ediyorum." dediği zaman Allah, "Ben de seni övgü, takdir, hamd ve şükür içerisinde anıyorum, seni övülmüş kullarım arasına katıyorum. Bana dost olan ve övülmüş olan kullarım ile senin, ey kulum, iki dünyada da dereceni yükseltiyorum." müjdesini vermektedir.

"Senin ismin ne kadar yücedir, Senin şanın ne denli büyüktür." (Ve Tebareke's-müke ve Teâlâ ceddüke) dediği zaman Allah, "Senin adını ve şanını iki dünyada da maddi ve manevi alanda yücelteceğim." müjdesini vermektedir. Bu dilek, bize Kevser Suresi'ni hatırlatmaktadır. Müşrikler Peygamber Efendimize "Sen öleceksin. Senin şanın, adın, şöhretin seninle birlikte yok olacaktır, soyu kesik Muhammed!" diye sataşırken Rabbi, Resulüne "Adı şanı yok olacak olan kimse sana kin tutandır, Ey Muhammed." (Kevser 108/3) diyerek O'na destek oluyordu.

İşte biz de Rabbimizi, "Senin adın ne kadar yücedir, Sen'in şanın ne kadar büyüktür." diye yücelttiğimiz zaman, Kevser Suresi'nde Rabbimizin Rasulü'ne verdiği müjde bizim için de geçerli olarak sayılabilecektir. Rabbimizin şanını ve adını yüceltirken, bizler de iki dünyada adımızın ve şanımızın hiç unutulmadan dostların ve övülmüşlerin kervanı içinde ölümsüz bir kul olma şerefine sahip olabiliriz. Bir insanın namazı, her iki dünyada da amel defterini kapatamayacak olan en büyük mucizedir.

Namaz kılan kişi, "Senden hariç ibadet edecek kimse yoktur." (Ve lâ ilahe ğayrük) dediği zaman kul Rabbine "Rabbim sana ibadet ve itaat edeceğim, sonsuz sevgi, şefkat ve huzurun hazzını yaşayacağım; tek dostum ve sevgilim sen olacaksın." diye dilekte bulunur. Rabbi, kulunun bu duasına karşılık, "Seni razı olmuş ve razı olunmuş hayırlı kulların içerisine dostluk ve rıza makamlarına yükselteceğim. Ey huzura ermiş olan nefis, Rabb'inden razı olmuş ve razı olunmuş bir şekilde Rabb'ine dön; iyi kullarım ile gir cennetime." (Fecr 27-30) ayetindeki müjdeyi kuluna sunacağım." der.

Sübhaneke duasını okumak ile, Allah'a olan saygımızı, sevgimizi ve bağlılığımızı dile getirmiş oluruz. Yaratılmış olan varlıkları gözümüzde büyütmekten ziyade, Allah'ın övgüye en çok layık olan varlık olduğunu, çünkü diğer bütün varlıkların ancak Allah'ın yaratması ile var olabildiklerini kendimize hatırlatmış oluruz.

Allah'ım! Sen eksik sıfatlardan noksan ve uzaksın. Seni daima bütün kusurlardan uzak tutar ve överim. Senin adın en yücedir. Varlığın her şeyin üzerindedir. Senden başka hiçbir ilah yoktur.

Sübhaneke, cenaze namazında parantez içindeki "Ve celle senâük" cümlesi ile okunmaktadır.